Bu zamirler hem bir isme, hem de bir fiile bitişebilirler.
1. İsimlere birleşince, (ait olma – mülkiyet) anlamı verir.
ـهُـمْ 3
(Hum)
Onların (erkek)
|
ـهُـمَا 2
(Humâ)
O ikisinin (erkek)
|
ـهُ1
(Hu)
Onun (erkek)
|
Gâib
(erkek)
|
ـهُـنَّ 6
(Hunne)
Onların (bayan)
|
ـهُـمَا 5
(Humâ)
O ikisinin (bayan)
|
ـهَا 4
(Hâ)
Onun (bayan)
|
Gâibe
(bayan)
|
ـكُمْ 9
(Kum)
Sizin (erkek)
|
ـكُمَا 8
(Kumâ)
İkinizin (erkek)
|
ـكَ 7
(Ke)
Senin (erkek)
|
Muhatab (erkek)
|
ـكُنَّ 12
(Kunne)
Sizin (bayan)
|
ـكُمَا 11
(Kumâ)
İkinizin (bayan)
|
ـكِ 10
(Ki)
Senin (bayan)
|
Muhataba (bayan)
|
ـنَا 15
(Nâ)
Bizim
|
ـنَا 14
(Nâ)
İkimizin
|
ـِي 13
(Î)
Benim
|
Nefsi mütekellim
(cinsiyet farkı yok)
|
Arapça: ev (beyt :بَيْـت ) kelimesine bu zamirleri birleştirirsek:
بَيْـتُــهُـمْ 3
(Beytuhum)
Onların evi (erkeklerin)
|
بَيْـتُـهُـمَا 2
(Beytuhumâ)
O ikisinin evi (2 erkeğin)
|
بَيْـتُـهُ1
(Beytuhu)
Onun evi (1 erkeğin)
|
Gâib
(erkek)
|
بَيْـتُــهُـنَّ 6
(Beytuhunne)
Onların evi (bayanların)
|
بَيْـتُــهُـمَا 5
(Beytuhumâ)
O ikisinin evi (2 bayanın)
|
بَيْـتُــهَا 4
(Beytuhâ)
Onun evi (1 bayanın)
|
Gâibe
(bayan)
|
بَيْـتُــكُمْ 9
(Beytukum)
Sizin eviniz (erkeklere diyor)
|
بَيْـتُــكُمَا 8
(Beytukumâ)
İkinizin evi (2 erkeğe diyor)
|
بَيْـتُــكَ 7
(Beytuke)
|
Muhatab (erkek)
|
بَيْـتُــكُنَّ 12
(Beytukunne)
Sizin eviniz (bayanlara diyor)
|
بَيْـتُــكُمَا 11
(Beytukumâ)
İkinizin evi (2 bayana diyor)
|
بَيْـتُــكِ 10
(Beytuki)
Senin evin (1 bayana diyor)
|
Muhataba (bayan)
|
بَيْـتُــنَا 15
(Beytunâ)
Bizim evimiz
|
بَيْـتُــنَا 14
(Beytunâ)
İkimizin evi
|
بَيْـتـِي 13
(Beytî)
Benim evim
|
Nefsi mütekellim
(cinsiyet farkı yok)
|
2. Fiillere birleşince tümleç – nesne görevi görür. (meful)
Dövdü (o 1 erkek) (darabe: ضرب) fiiline bu zamirleri birleştirirsek:
ضَرَبَـهُـمْ 3
(Darabehum)
Onları (erkekleri) dövdü
|
ضَرَبَهُـمَا 2
(Darabehumâ)
O ikisini ( 2 erkeği) dövdü
|
ضَرَبَهُ1
(Darabehu)
Onu ( 1erkeği) dövdü
|
Gâib
(erkek)
|
ضَرَبَـهُـنَّ 6
(Darabehunne)
Onları (bayanları) dövdü
|
ضَرَبَـهُـمَا 5
(Darabehumâ)
O ikisini (2 bayanı) dövdü
|
ضَرَبَـهَا 4
(Darabehâ)
Onu (1 bayanı) dövdü
|
Gâibe
(bayan)
|
ضَرَبَكُمْ 9
(Darabekum)
Sizi dövdü
(erkeklere diyor)
|
ضَرَبَـكُمَا 8
(Darabekumâ)
İkinizi dövdü
(2 erkeğe diyor)
|
ضَرَبَـكَ 7
(Darabeke)
Seni dövdü
(1 erkeğe diyor)
|
Muhatab (erkek)
|
ضَرَبَـكُنَّ 12
(Darabekunne)
Sizi dövdü
(bayanlara diyor)
|
ضَرَبَـكُمَا 11
(Darabekumâ)
İkinizi dövdü
( 2 bayana diyor)
|
ضَرَبَـكِ 10
(Darabeki)
Seni dövdü
( 1 bayana diyor)
|
Muhataba (bayan)
|
ضَرَبَـنَا 15
(Darabenâ)
Bizi dövdü
|
ضَرَبَـنَا 14
(Darabenâ)
İkimizi dövdü
|
ضَرَبَـنِـي 13
(Darabenî)
Beni dövdü
|
Nefsi mütekellim
(cinsiyet farkı yok)
|
Not: 13 numaralı çekimdeki nun harfi, kaynaştırma görevi görür.
Örnek cümle:
Bunun dışında, muttasıl zamirler, bir takım edatlara da birleşirler.
ARAPÇA “LİENNE: ÇÜNKÜ” BAĞLACININ KULLANIMI:
لِأَنَّ “Lienne”, “çünkü, -dığı için, -dığından” anlamlarına gelir.
Örnek:
تَأَخَّرْتُ لِأَنَّ بَيْتِي بَعِيدٌ
|
Teahhartu lienne beytî baîd.
|
Geç kaldım. Çünkü evim uzak.
Evim uzak olduğu için geç kaldım.
Evim uzak olduğundan geç kaldım.
|
Bu şekilde, tek başına kullanıldığı gibi, Arapça bitişik (muttasıl) zamir olarak adlandırılan zamirlere de birleşir.
Lienne, bu zamirlere birleşince şöyle olur :
لِأَنَّـهُـمْ 3
(Liennehum)
Çünkü onlar
-dıkları için
-dıklarından
(erkek)
|
لِأَنَّـهُـمَا 2
(Liennehumâ)
Çünkü o ikisi
(erkek)
|
لِأَنَّـهُ1
(Liennehu)
Çünkü o
-dığı için
-dığından
(erkek)
|
Gâib
(erkek)
|
لِأَنَّـهُـنَّ 6
(Liennehunne)
Çünkü onlar
-dıkları için
-dıklarından
(bayan)
|
لِأَنَّـهُـمَا 5
(Liennehumâ)
Çünkü o ikisi
(bayan)
|
لِأَنَّـهَا 4
(Liennehâ)
Çünkü o
-dığı için
-dığından
(bayan)
|
Gâibe (bayan)
|
لِأَنَّـكُمْ 9
(Liennekum)
Çünkü siz
-dığınız için
-dığınızdan
(erkek)
|
لِأَنَّـكُمَا 8
(Liennekumâ)
Çünkü ikiniz
(erkek)
|
لِأَنَّـكَ 7
(Lienneke)
Çünkü sen
-dığın için
-dığından
(erkek)
|
Muhatab (erkek)
|
لِأَنَّـكُنَّ 12
(Liennekunne)
Çünkü siz
-dığınız için
-dığınızdan
(bayan)
|
لِأَنَّـكُمَا 11
(Liennekumâ)
Çünkü ikiniz
(bayan)
|
لِأَنَّـكِ 10
(Lienneki)
Çünkü sen
-dığın için
-dığından
(bayan)
|
Muhataba (bayan)
|
لِأَنَّـنَا 15
(Liennenâ)
Çünkü biz
-dığımız için
-dığımızdan
|
لِأَنَّـنَا 14
(Liennenâ)
Çünkü ikimiz
|
لِأَنَّـنِي 13
(Liennenî)
Çünkü ben
-dığım için
-dığımdan
|
Nefsi mütekellim
(cinsiyet farkı yok)
|
13 numaralı çekim, liennî olarak da kullanılabilir. (لِأَنِّ
Muttasıl Zamirlerin İnne إِنَّ İle Kullanımı
(İNNE إِنَّ ) (Gerçekten, şüphesiz, doğrusu) gibi anlamlara gelir ve tekid (pekiştirme) sağlar. Anlamı kuvvetlendirir.
Bu edat “gramere göre isim sayılan” bir kelimenin başına getirilebilir.
إِنَّ الْوَلَدَ ذكِيٌّ
|
İnne’l-velede zekiyyun.
|
Gerçekten oğlan zeki.
|
Bu cümlede (veled) isminin başında kullandık.
Bazen üstteki cümledeki gibi bir isim kullanmak istemeyebiliriz.
O isim, (kaç kişiyi ve hangi cinsiyetteki kişiyi) gösteriyorsa ona uygun zamiri kullanırız.
Bu edatı, bir zamirin başına getirip (Gerçekten o…, gerçekten sen, gerçekten ikiniz…, ) diye kullanabiliriz.
Türkçe’de bunu kişi zamirleri ile yapıyoruz.
Ama Arapça’da bunu kişi zamirleri olan ((هُوَ – أَنْتَ – أَنَا (ben, sen, o) gibi zamirlerle değil, sahiplik bildiren (benim, senin, onun) gibi zamirleri kullanarak yapıyoruz.
Ama Türkçe’ye, sanki kişi zamirlerini kullanmış gibi çeviriyoruz.
Ör:
Gerçekten, şüphesiz, doğrusu
|
İnne
|
إِنَّ
|
Sen (erkek) (kişi zamiri)
|
Ente
|
أَنْتَ
|
Senin (erkek) (sahiplik zamiri)
|
-ke
|
كَ
|
İnne + sahiplik zamiri:
Gerçekten sen.., şüphesiz sen.., doğrusu sen…
|
İnneke
|
إِنَّـكَ
|
إِنَّـهُـمْ 3
(İnnehum)
Gerçekten onlar
Şüphesiz onlar
(erkek)
|
إِنَّـهُـمَا 2
(İnnehumâ)
Gerçekten o ikisi
Şüphesiz o ikisi
(erkek)
|
إِنَّـهُ 1
(İnnehu)
Gerçekten o
Şüphesiz o
(erkek)
|
Gâib
(erkek)
|
إِنَّـهُـنَّ 6
(İnnehunne)
Gerçekten onlar
Şüphesiz onlar
(bayan)
|
إِنَّـهُـمَا 5
(İnnehumâ)
Gerçekten o ikisi
Şüphesiz o ikisi
(bayan)
|
إِنَّـهَا 4
(İnnehâ)
Gerçekten o
Şüphesiz o
(bayan)
|
Gâibe (bayan)
|
إِنَّـكُمْ 9
(İnnekum)
Gerçekten siz
Şüphesiz siz
(erkek)
|
إِنَّـكُمَا 8
(İnnekumâ)
Gerçekten ikiniz
Şüphesiz ikiniz
(erkek)
|
إِنَّـكَ 7
(İnneke)
Gerçekten sen
Şüphesiz sen
(erkek)
|
Muhatab (erkek)
|
إِنَّـكُنَّ 12
(İnnekunne)
Gerçekten siz
Şüphesiz siz
(bayan)
|
إِنَّـكُمَا 11
(İnnekumâ)
Gerçekten ikiniz
Şüphesiz ikiniz
(bayan)
|
إِنَّـكِ 10
(İnneki)
Gerçekten sen
Şüphesiz sen
(bayan)
|
Muhataba (bayan)
|
إِنَّـنَا 15
(İnnenâ)
Gerçekten biz
Şüphesiz biz
|
إِنَّـنَا 14
(İnnenâ)
Gerçekten ikimiz
Şüphesiz ikimiz
|
إِنَّـنِي 13
(İnnenî)
Gerçekten ben
Şüphesiz ben
|
Nefsi mütekellim
(cinsiyet farkı yok)
|
Not: 13 numaralı çekimde, inne ile ye zamiri arasına, inne’nin sondaki harekesinin bozulmaması için koruma nunu denen bir nun ( ن) konmuştur.
ARAPÇA MUTTASIL (BİTİŞİK) ZAMİRLERİN (MA’A مع) İLE KULLANILIŞI:
Arapça’da (ma’a) edatı, isimlerden önce kullanılır. Ve eğer, cümlenin başında kullanılmıyorsa, (beraber, ile, …-le) anlamı verir.
Bu anlamda kullanılacaksa, kendisinden sonra gelecek isim, insanı ifade eden bir isim olur.
beraber, ile, …-le
|
Ma’a
|
مَعَ
|
Oğlan çocuğu
|
El-veled
|
اَلْوَلَدُ
|
Çocukla, çocuk ile, çocukla beraber
|
Ma’a’l-veledi
|
مَعَ الْوَلَدِ
|
Örnek cümle:
ذهَبَ عُمَرُ مَعَ الْوَلَدِ
|
Zehebe Umar ma’a’l-veledi
|
Ömer, çocukla beraber gitti.
|
( مع) kendinden sonra gelen kelimelerin sonunu etkileyen bir edattır.
Bu etki, o kelimenin kaç kişiyi ve hangi cinsiyette kişiyi gösterdiğine göre değişir.
Bu kelimelerin örneklerini önce normal şekilleriyle, sonra başlarına ( مع) eklendikten sonra görelim:
Anlamı
|
Okunuşu
|
Arapça
|
Gramer özelliği
|
Bir öğretmen (erkek)
|
El-muallimu
|
اَلْمُعَلِّمُ
|
1 adet eril
|
Bir öğretmen (bayan)
|
El-muallimetu
|
اَلْمُعَلِّمَةُ
|
1 adet dişil
|
İki öğretmen (erkek)
|
El-muallimâni
|
اَلْمُعَلِّمَانِ
|
2 adet eril
|
İki öğretmen (bayan)
|
El-muallimetâni
|
اَلْمُعَلِّمَتَانِ
|
2 adet dişil
|
Öğretmenler (erkek)
|
El-muallimûne
|
اَلْمُعَلِّمُونَ
|
Kurallı eril çoğul
|
Öğretmenler (bayan)
|
El-muallimâtu
|
اَلْمُعَلِّمَاتُ
|
Kurallı dişil çoğul
|
Oğlanlar
|
El-evlâdu
|
اَلْأَوْلَادُ
|
Düzensiz (kırık) çoğul
|
Bu kelimelerin başlarına (مع) eklendikten sonra, sonlarında meydana gelen değişiklikler:
Anlamı
|
Okunuşu
|
Arapça
|
Gramer özelliği
|
Bir öğretmenle (erkek)
|
Ma’a’l-muallimi
|
مَعَ الْمُعَلِّمِ
|
1 adet eril
|
Bir öğretmenle (bayan)
|
Ma’a’l-muallimeti
|
مَعَ الْمُعَلِّمَةِ
|
1 adet dişil
|
İki öğretmenle (erkek)
|
Ma’a’l-muallimeyni
|
مَعَ الْمُعَلِّمَيْنِ
|
2 adet eril
|
İki öğretmenle (bayan)
|
Ma’a’l-muallimeteyni
|
مَعَ الْمُعَلِّمَتَيْنِ
|
2 adet dişil
|
Öğretmenlerle (erkek)
|
Ma’a’l-muallimîne
|
مَعَ الْمُعَلِّمِينَ
|
Kurallı eril çoğul
|
Öğretmenlerle (bayan)
|
Ma’a’l-muallimâti
|
مَعَ الْمُعَلِّمَاتِ
|
Kurallı dişil çoğul
|
Oğlanlarla (erkek)
|
Ma’a’l-evlâdi
|
مَعَ َالْأَوْلَادِ
|
Düzensiz (kırık) çoğul
|
Eğer, insanı ifade eden ismi kullanmayacak, zamir kullanacaksak:
Örnek: “onunla beraber, seninle beraber” vs. diyeceksek
(مع) edatını, Arapça’da “muttasıl zamirler” olarak adlandırılan bitişik zamirlere ekleriz.
مَعَـهُـمْ 3
(Ma’ahum)
Onlarla
Onlarla beraber
(erkek)
|
مَعَـهُـمَا 2
(Ma’ahumâ)
O ikisiyle
O ikisiyle beraber
(erkek)
|
مَعَهُ 1
(Ma’ahu)
Onunla
Onunla beraber
(erkek)
|
Gâib
(erkek)
|
مَعَهُـنَّ 6
(Ma’ahunne)
Onlarla
Onlarla beraber
(bayan)
|
مَعَـهُـمَا 5
(Ma’ahumâ)
O ikisiyle
O ikisiyle beraber
(bayan)
|
مَعَـهَا 4
(Ma’ahâ)
Onunla
Onunla beraber
(bayan)
|
Gâibe (bayan)
|
مَعَـكُمْ 9
(Ma’akum)
Sizinle
Sizinle beraber
(erkek)
|
مَعَـكُمَا 8
(Ma’akumâ)
İkinizle
İkinizle beraber
(erkek)
|
مَعَـكَ 7
(Ma’ake)
Seninle
Seninle beraber
(erkek)
|
Muhatab (erkek)
|
مَعَـكُنَّ 12
(Ma’akunne)
Sizinle
Sizinle beraber
(bayan)
|
مَعَـكُمَا 11
(Ma’akumâ)
İkinizle
İkinizle beraber
(bayan)
|
مَعَـكِ 10
(Ma’aki)
Seninle
Seninle beraber
(bayan)
|
Muhataba (bayan)
|
مَعَنَا 15
(Ma’anâ)
Bizimle
Bizimle beraber
|
مَعَنَا 14
(Ma’anâ)
İkimizle
İkimizle beraber
|
مَعِي 13
(Ma’î)
Benimle
Benimle beraber
|
Nefsi mütekellim
(cinsiyet farkı yok)
|
Eğer (مع ma’a) edatını, soru cümlesi olmayan, düz bir cümlenin başında kullanırsak anlamı ve kullanımı değişir.
O zaman, (معma’a) dan sonra gelen kelimenin insanı ifade eden bir kelime olması gerekmez. Eşya vs. de olabilir. Ve çeviriye (…..var)kelimesini ekleriz.
مَعِي ثَلَاثَةُ دَرَاهِم
|
Maî selâsetu derâhim
|
Beraberimde (yanımda) 3 dirhem (para) var.
|
Bu kullanıma göre anlamı:
مَعَـهُـمْ 3
(Ma’ahum)
Onlarda var
Onların yanında var
Onların beraberinde var
(erkek)
|
مَعَـهُـمَا 2
(Ma’ahumâ)
O ikisinde var
O ikisinin yanında var
O ikisinin beraberinde var
(erkek)
|
مَعَهُ 1
(Ma’ahu)
Onda var
Onun yanında var
Onun beraberinde var
(erkek)
|
Gâib
(erkek)
|
مَعَهُـنَّ 6
(Ma’ahunne)
Onlarda var
Onların yanında var
Onların beraberinde var(bayan)
|
مَعَـهُـمَا 5
(Ma’ahumâ)
O ikisinde var
O ikisinin yanında var
O ikisinin beraberinde var
(bayan)
|
مَعَـهَا 4
(Ma’ahâ)
Onda var
Onun yanında var
Onun beraberinde var
(bayan)
|
Gâibe
(bayan)
|
مَعَـكُمْ 9
(Ma’akum)
Sizde var
Sizin yanınızda var
Sizin beraberinizde var
(erkek)
|
مَعَـكُمَا 8
(Ma’akumâ)
İkinizde var
İkinizin yanında var
İkinizin beraberinde var
(erkek)
|
مَعَـكَ 7
(Ma’ake)
Sende var
Senin yanında var
Senin beraberinde var(erkek)
|
Muhatab (erkek)
|
مَعَـكُنَّ 12
(Ma’akunne)
Sizde var
Sizin yanınızda var
Sizin beraberinizde var
(bayan)
|
مَعَـكُمَا 11
(Ma’akumâ)
İkinizde var
İkinizin yanında var
İkinizin beraberinde var
(bayan)
|
مَعَـكِ 10
(Ma’aki)
Sende var
Senin yanında var
Senin beraberinde var(bayan)
|
Muhataba (bayan)
|
مَعَنَا 15
(Ma’anâ)
Bizde var
Bizim yanımızda var
Bizim beraberimizde var
|
مَعَنَا 14
(Ma’anâ)
Bizde var
Bizim yanımızda var
Bizim beraberimizde var
|
مَعِي 13
(Ma’î)
Bende var
Benim yanımda var
Benim beraberimde var
|
Nefsi mütekellim
(cinsiyet farkı yok)
|
Soru cümlesi yapacaksak, soru edatını başa getiririz.
ÖRNEK CÜMLE:
هَلْ مَعَكَ أَحَدٌ ؟
|
Hel ma’ake ehadun?
|
Yanında birisi var mı? / Beraberinde birisi var mı?
(Bu soru bir erkeğe soruluyor)
|
-mı?
|
Hel
|
هَلْ
|
Bir, birisi
|
Ehad
|
أَحَد
|
Muttasıl Zamirlerin Enne İle Kullanımı
( أَنَّ Enne) edatının bitişik zamirlerle kullanımı:
أَنَّـهُـمْ 3
(Ennehum)
Onların …-dıklarını
(erkek)
|
أَنَّـهُـمَا 2
(Ennehumâ)
O ikisinin …-dığını
(erkek)
|
أَنَّـهُ 1
(Ennehu)
Onun. ..-dığını
(erkek)
|
Gâib
(erkek)
|
أَنَّـهُـنَّ 6
(Ennehunne)
Onların …-dıklarını
(bayan)
|
أَنَّـهُـمَا 5
(Ennehumâ)
O ikisinin …-dığını
(bayan)
|
أَنَّـهَا 4
(Ennehâ)
Onun…-dığını
(bayan)
|
Gâibe (bayan)
|
أَنَّـكُمْ 9
(Ennekum)
Sizin…-dığınızı
(erkek)
|
أَنَّـكُمَا 8
(Ennekumâ)
İkinizin….-dığını
(erkek)
|
أَنَّـكَ 7
(Enneke)
Senin…-dığını
(erkek)
|
Muhatab (erkek)
|
أَنَّـكُنَّ 12
(Ennekunne)
Sizin…-dığınızı
(bayan)
|
أَنَّـكُمَا 11
(Ennekumâ)
İkinizin….-dığını
(bayan)
|
أَنَّـكِ 10
(Enneki)
Senin…-dığını
(bayan)
|
Muhataba (bayan)
|
أَنَّـنَا 15
(Ennenâ)
…-dığımızı
|
أَنَّـنَا 14
(Ennenâ)
…-dığımızı
|
أَنَّـنِي 13
(Ennenî)
…-dığımı
|
Nefsi mütekellim
(cinsiyet farkı yok)
|
ÖRNEK:
سَمِعْتُ أَنَّهَا مَدِينَةٌ رَائِعَةٌ
|
Semiğtu ennehâ medînetun râiatun
|
Onun harika bir şehir olduğunu duydum.
|
(Tablodaki 4 numaralı çekim kullanılmıştır. Arapçada şehir dişil sayılır)
Not: 13 numaralı çekim أنِّيennî olarak da gelebilir.